Manchester United Efsanesi Sir Alex Ferguson’un Ötesindeki Hikayeler

Sir Alex Ferguson, 2001 yılında emeklilik kararı alıp bu kararı Manchester United yönetimine ilettiğinde, bu kararın ardında ailesinin büyük bir etkisi vardı. Özellikle eşi, sağlığı yerinde olduğu halde evde olmasını istemediğini dile getirince, Ferguson emeklilik kararından vazgeçti. Ancak, bu kararı alırken “Manchester United’ın beni özlemesi ve sonrası için net bir planı olmaması” gibi düşünceler de etkili olmuştu.

Olası Yerine Gelecek Teknik Direktörler

Ferguson, emeklilik kararı aldığında, yerine kimin geçeceği konusunda bazı düşünceler taşıyordu. Birkaç kez yönetim ve futbolcular ile bu konuyu görüştü, ancak net bir cevap alamadı. İlginç bir şekilde, Sven-Goran Eriksson’un adı, Ferguson’un emeklilik sonrası yerine düşünülen isimlerden biriydi. Ancak bu tahminler ve planlar hiçbir zaman hayata geçmedi.

Yardımcısı Carlos Queiroz ve Hataları

Sir Alex Ferguson, emeklilik kararı aldığında yerine uygun gördüğü bir yardımcısı olduğunu düşünüyordu: Carlos Queiroz. Ona göre, Queiroz, kişisel özellikleri ve teknik yetenekleriyle bu göreve en uygun kişiydi. Ancak, Queiroz’un ülkesine olan özlemi onu Portekiz’e dönmeye yöneltince bu seçenek işe yaramadı.

Ferguson’ın yönetimindeki Manchester United, elbette her döneminde kusursuz değildi. Bu hatalardan biri, Peter Schmeichel’dan sonraki karmaşık kaleci dönemi ve Jaap Stam’ın takımdan ayrılmasıydı. Stam’ın ayrılığından sonra, savunma hattında yaşanan sorunlar daha belirgin hale geldi ve bu, Rio Ferdinand’ın takıma katılmasına kadar devam etti.

Roy Keane İle Karşılaşmalar ve Mahkemeye Taşınan İsyan

Ferguson’ın yönettiği Manchester United’da büyük egolara sahip oyuncularla başa çıkmak zorunda kaldı. Bu egoların en büyük temsilcilerinden biri Roy Keane’di. Keane, zamanının en etkili orta saha oyuncularından biriydi, ancak yaşla birlikte performansı düşmeye başladı. Ferguson, Keane’e eski tempoda oynamamasını tembihledi, ancak Keane’in eski alışkanlıklarından vazgeçmediği gözlendi. Sonuçta, bir antrenman kampı sırasında yaşanan olaylar, Alex Ferguson ve Keane arasındaki ilişkiyi kötüleştirdi ve neredeyse mahkemeye taşındı.

İkinci Bir Rivalite: Arsene Wenger ve Pizza Savaşı

Ferguson’ın döneminde, Arsenal’in menajeri Arsene Wenger ile de büyük bir rekabet yaşandı. İkinci bir Ferguson-Wenger rekabeti, Arsenal’in “yenilmezlik” serisine son verdikleri maç sonrası patlak verdi. Bu rekabet, bazen kavgalara dönüşüyordu. Hatta, bir maç sonrası soyunma odasında yaşanan bir olay, oyuncular arasında pizza atma savaşına yol açtı.

Jose Mourinho: İlk “Özel” Karşılaşma

Jose Mourinho’nun İngiltere’ye geldiğinde kendisine “The Special One” adının verilmesinin ardından, Ferguson bu tanımlamayı başlarda küstah bir girişim olarak değerlendiriyordu. Ancak zamanla, Mourinho’nun içten ve samimi bir insan olduğunu anladı. İkisi iyi arkadaş oldular ve futbol dünyasında unutulmaz bir işbirliğine imza attılar.

İşte İçki Tutkunu Sir Alex Ferguson

Ferguson, futbol dışındaki ilgi alanlarıyla da dikkat çeker. Atlara olan tutkusu, diğer zengin İngilizler gibi bir kumarhane işletmesine sahip olmasını engellemedi. Ferguson ayrıca şarap koleksiyonuyla da tanınır.

John F. Kennedy Hayranı

John F. Kennedy’ye olan takıntısıyla da tanınan Ferguson, Kennedy ile ilgili kitaplar ve belgeseller toplamıştır. Hatta Kennedy’nin otopsi raporunu dahi edinmiştir.

Yıllar geçse de, Sir Alex Ferguson’un Manchester United üzerindeki etkisi hala devam ediyor. Kendisinin yerini doldurmak için çaba harcansa da, Ferguson hala “constant” olarak kalmaya devam ediyor. Birçok teknik direktör “Manchester United için yeni Alex Ferguson olacak” hedefiyle göreve başlamış olsa da, onun bıraktığı izleri silmek kolay değil. Sir Alex Ferguson, yaşayan bir futbol efsanesi olarak anılmayı hak ediyor.